Mavi ve yeşilin buluştuğu nadide köy, Rumelifeneri. İstanbulluların sıklıkla balık yemek ve kahvaltı yapmak için uğradıkları bir lokasyon haline gelmiş durumda. Doğasıyla ve manzarasıyla gönüllere taht kuran bu köy tarihi kalesi ve köye adını veren feneri ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor ancak hemen hemen kimsenin fark etmediği bir yapı da bu köyde yer alıyor. Bahsi geçen bu yapı ise Pompei Sütunu
Hakkında yazılı çok kaynak olmasa da, 2000 yıl öncesinden bugüne gelmeyi başaran bu sütun aslında Apollon tapınağının bir parçası olarak ağlayan kayaların üstünde yer alıyor. Günümüzde sütunun sadece kaide kısmı kalmış olsa da, Sultanahmetteki dikili taşlardan bile eski bir tarihe sahip.
Pompei Sütunu, Piri Reis’in haritasında da yer alıyor. Bu sütun tarihinin yanısıra gemiciler için büyük bir anlam taşımakta. Geçmişte gemiciler bu sütunu görmeden boğaza giriş yapmaz, eğer ki dikkat etmezler de sütunu görmeden giriş yaparlarsa kayalıklara çarparlardı.Kısacası yüzyıllar boyunca bu eser birçok denizci için hayati önem taşıdı
Günümüzde Sarıyer’in yerlileri bile sütundan habersizler. Her ne kadar fazlasıyla göz önünde olan bir yapı olsa da, yalnızca kaidesinin ayakta kalmasıyla birlikte çoğu ziyaretçinin gözünden kaçıyor. Yakın zamanda dalgakıran ile limana dahil edilen ağlayan kayalara maalesef ki bir çıkış bulunmuyor. Sütunu görebilmek için Rumelifeneri’nin önünde bulunan alanda durarak ağlayan kayalara bakmanız yeterli
Sarıyer Life – Onurhan Akay