TEKNİK DİREKTÖR VE SPORTİF DİREKTÖR, PINARSPOR’UN BAŞARISINI ANLATTI
Pınarspor Teknik Direktörü, UEFA A lisansı olan, futbolu iyi bilen, sorunlar için çözümler üreten, kendini Türk futboluna adamış bir isim. Aslında öğretmen olan Murat Esen, bir yandan okulunda idarecilik yaparken bir yandan da Pınarspor kulübünün teknik direktörlüğünü yapıyor.
Pınarspor Sportif Direktörü Mustafa Uslu da kendini futbola adamış bir başka eğitimci. Okulda öğrencileri ile ilgilenen Mustafa Uslu yeşil sahalarda da genç oyuncuları Türk futboluna kazandırma gayretinde.
Her iki isimle Türk futbolunun sorunları, çözüm önerileri, Pınarspor’un yakaladığı başarının sırlarını konuştuk. Sarıyer Life’a özel demeç veren Murat Esen ve Mustafa Uslu’yu yakından tanımak ve Türk futboluna bakışını öğrenmek isteyenleri röportajımızla baş başa bırakıyoruz.
Enis Derdimentoğlu:Hocam öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Murat Esen:Yaklaşık 20 yıla yakındır futbol antrenörlüğü yapıyorum.Altyapılarda olsun A takımlarda çalıştım profesyonel takımların A takımlarında görev aldım. Aynı zamanda Milli Eğitim’de idareci olarak çalışıyorum. Yıllardır eğitim ve sporda hizmet vermeye devam ediyoruz.
Enis Derdimentoğlu:Hocam duyduğumuza göre UEFA A lisansınız varmış anlatabilir misiniz?
Murat Esen:Ben spor akademisi mezunu olduğum için mezun olduğumuzda bize direk B lisansı verildi. Daha sonra onun bir güncellemesini yaptılar UEFA’ya entegre olduğu için Türkiye Futbol Federasyonu UEFA B lisansı aldık. Daha sonra onun aşamaları var. Belli bir süre altyapı takımlarında profesyonelce çalıştıktan sonra UEFA A lisansına başvurduk, kursuna katıldık. Oradaki sınavlarda başarılı olduktan sonra UEFA A lisansı almaya hak hazandık.
Benim şu an UEFA A lisansı, bunun bir üstü pro lisans zaten. Yani şu an ben bu lisansımla TFF 2. Ligde 3. Ligde teknik sorumluluk yapabilirken 1. Ligde Süperlig’te yardımcı hoca ve Avrupa’nın bütün ülkelerinde yardımcı hoca olarak çalışabiliyorum. A takım çalıştırabileceğiniz düzeylerde de çalışabiliyorsunuz.
Enis Derdimentoğlu:Peki hocam Pınarspor’la nasıl yolunuz kesişti?
Murat Esen:Pınarspor’la yolumuzun kesişmesi Mustafa hoca sayesinde gerçekleşti. Yani yıllardır Mustafa hocayla beraber çalışıyorduk zaten. Okullarda dostluğumuz da vardı. O Pınarspor’la ilgili bir projesinin olduğunu söyledi. Biz hep o projenin üzerinden gittik. Yani bir takımla anlaşırken de genellikle diğer antrenör arkadaşların da kriterlerini yargılamak istemiyorum ama genellikle hocalar hep şöyle yapar: ‘Ne alacağım ne vereceğim?’ Ama bizde önemli olan proje. Bir proje olacak ki biz ona inanacağız öyle yola çıkacağız. Mustafa hoca projeyi bana anlattığında heyecan vericiydi. ‘Olabilir’ dedim başladık. O kendi rolünü çok iyi oynadı ben kendi rolümü iyi oynamaya çalıştım, oyuncular kendi rollerini iyi oynadılar sonunda da başarı geldi.
Enis Derdimentoğlu:Hocam genç ve teknik kadronuz var. Pınarspor nasıl bir oyun oynuyor?
Murat Esen:Yani şöyle söyleyeyim amatör liglerde çalışmak özellikle 1. Amatör takımlarda çalışmak biraz daha zor. Şöyle zor, oyuncuların hep genellikle 2. işi oluyordu. Realite bu yani. O yüzden antrenman programlarınızı çalışmalarınızı çok farklı şekilde yapmanız gerekiyor, ona göre planlamanız gerekiyor. Biz ocak ayının sonunda başladık zaten planlamamıza geniş bir kadromuz vardı, genç oyuncular vardı, tecrübeli oyuncular vardı. Planlama dahilinde önce fiziksel kapasitemizi belli bir yere getirdik. Daha sonra sürekli biz taktik çalıştık. Amatör liglerdeki oyuncularda az üzerinde durulan konu genellikle herkes fizik gücüyle ya da oyuncuların fizik kapasiteleriyle bir yere gelmeye çalışıyorlar. Ama bizim elimizdeki kadronun kapasitesine göre taktik idmanlar yaptık ve bu idmanların sonucunda da başarıya ulaştık.
BAŞARI SADECE PARAYLA GELMEZ
Enis Derdimentoğlu:Peki hocam Pınarspor’da kaldığınızı düşünürsek SAL ve BAL’da ne kadar başarılı olabilirsiniz taktiklerinizle?
Murat Esen:Bunu önceden kestirmek zor ama yıllardır çalıştığımız takımlara baktığımız zaman ortaya koyduğumuz ürünlere baktığımız zaman, yani eğer bizim projemize uyum sağlayacak oyuncularla beraber olursak az önce dedim ya yöneticiler de kendi rollerini iyi oynarlarsa başarılı olabilecek bir takım çıkar ortaya. Bu iş sadece parayla olabilecek bir iş değil. Milyonlar harcarsınız ama ortaya iyi bir iş çıkmaz. Önemli olan o takımın iyi olması lazım. Hiç ummadığınız bir oyuncu size çok şey katabilir. Kadronun da belli kalitede olması lazım çünkü süper amatörün belli kalitesi var. BAL’ın bir kalitesi var. İyi bir oluşum olursa oyuncular da bizim verdiklerimize iyi bir cevap verirse SAL’da ve BAL’da çok kaliteli bir takım olur. Sadece para değil yani.
Enis Derdimentoğlu:Başka takımlarda da çalıştınız, üst liglerde de çalıştınız. Amatörde takım yönetmenin ne gibi zorlukları var ne gibi avantajları var?
Murat Esen:Yani şöyle zor tarafları da var kolay tarafları da var. Bir kere en zor tarafı oyuncuların birinci işi futbol değil. Yani ikinci işi belli bir süre futbolu bir şeyler yapabilmek için belli bir yere gelebilmek için kovalayan oyuncular. Oyuncudan kaynaklı bir neden olabilir dış etkenler olabilir oyuncular için hep ikinci planda olduğu için çok fazla zorlayamıyorsunuz. Fiziksel anlamda çalıştığınız saatler belli. Oyuncuların işten çıkış saatlerine göre akşam saat 21:00’de antrenman yapıyorsunuz. Bu oyuncu akşam 9’da günün yorgunluğuyla idmana geliyor orada bir şeyler vermeye çalışıyor, idmandan sonra evine gidiyor. Ne kadar dinlenebiliyor? Ertesi sabah yine işine gidiyor. Zorlukları bu yani.
Kolay tarafı da oyuncu size inanıyorsa güveniyorsa çok rahat çok sağlıklı daha böyle aile ortamında bir idman yapabiliyorsunuz. Profesyonel takımlardaki gibi hem oyuncu egosu hem yönetici egosu olmuyor hem de o stresi fazla olmuyor. Zorlukları genellikle bu çalışma saatleri oyuncuların antrenmana geliş gidiş saatleri oluyor. Ama bizim takımda sağ olsun oyuncular antrenman devamında çok yüksekti. Biz her idmanı 22-23 kişiyle yaptık ve sağlıklı bir şekilde yaptık.
Enis Derdimentoğlu:Peki hocam şunu sormak istiyorum bir takımı kurarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Murat Esen:Bir kere bir takımı kurarken hangi ligde oynayacağı önemi var. İkincisi ne kadar bütçeye önemli değil diyorsanız da bütçenin önemi var Bir de hedefleri olmalı takımın bence. Yani hedefiniz ne? Alt yapıda bir takımsanız oyuncu yetiştirmek olmalı hedefiniz. Profesyonel yarışmacı ya da amatör yarışmacı bir takım varsa da hedefleriniz olmalı ve hedeflerle örtüşecek oyuncular olmalı ve mutlaka takım kimyasının çok iyi olması lazım.
Ya birbirine uyumlu oyuncuların olması lazım ve takımı kurarken de mutlaka hani diyorum ya takım kimyası var bir bölgeye çok oyuncu alırsanız bir anlamı yok birbirini tamamlayacak oyuncular olması lazım. Yani siz oyun içinde çok farklı senaryolar üretebilirsiniz yani bir an üçüncü bölgede savunma yaparak da oynayabilirsiniz birince bölge de savunma yaparak da oynayabilirsiniz ikinci bölge de savunma yaparak da oynayabilirsiniz.
“DEVAMLILIK HER ZAMAN ÖNEMLİ”
Şu an günümüzde çok var ya hani 3-4-3 mü oynayalım 3-5-2 mi oynayalım 4-4-2 mi oynayalım? Bunlar şablonlar ama mutlaka birbirini tamamlayacak oyuncular lazım. Kafanızdaki oyunun içindeki senaryolara cevap verebilecek oyuncular olmalı. Bir anda farklı senaryolara geçebilecek oyuncular olmalı. Buna göre bir kadro kurmanız gerekiyor ve kadronun da devamlılığı olması gerekiyor.
Amatör ligdeki en büyük sıkıntılardan biri bu takım hedeften düştükten sonra oyuncular kayboluyorlar ama hedefe giden bir takımsanız oyuncu devam ediyor sizinle. Genellikle de ben hep bunu savunurum. 15-16 kişilik ana kadroyla gidiyorsunuz diğer arkadaşlar 22-23 kişi oluyor ama onlar biraz daha tamamlayıcı oluyor. Antrenman olsun maçlar da olsun bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Kadro içinde tabi günümüzün tek şartı da maddiyat olacak ama ben maddiyatın asıl hedef olmadığını düşünüyorum.
Enis Derdimentoğlu:Peki hocam şunu ben hem kendi açımdan merak ediyorum hem sizin görüşünüzü merak ediyorum TFF1.lig den sonra bambaşka bir futbol oynanıyor deniliyor yani temel olarak ne gibi farklar var? Profesyonel ligle amatör lig arasında futbolcu açısından değil oynanan oyun açısından diyorum…
Bir fark yok sadece oyuncu kaliteleri belirliyor bunu. Siz amatör ligde de Süperlig’te oynanan bir oyun kalitesinde oyun ortaya koyabilirsiniz. Yeter ki oyuncularınızla uzun süreli bir çalışmanız olsun. Yani bu işler hani ben hep söylüyorum yani maydanoz yetiştirmiyorsunuz, suyu ışığı verelim 5 günde yetişsin. Sürekli bol tekrar gerekiyor sürekli bol çalışma gerekiyor. Ne kadar bol tekrar yaparsanız ne kadar çok çalışırsanız kalite ortaya çıkar. Oyuncu kalitesi Süperlig’deki çok farklıdır amatörde çok farklıdır. Ama baktığınız zaman o ayarda bir oyun çıkartabilirsiniz yeter ki çok çalışma olsun, bol tekrar olsun ve sağlıklı bir yapı olsun, Ama oyuncu kaliteleri Süperlig’teki bir oyuncu kalitesiyle birinci amatör lig kaliteleri çok farklı.
“AMATÖR LİGLER İLE SÜPERLİG ARASINDA MAKAS ÇOK AÇIK”
Enis Derdimentoğlu:Makas çok mu açık?
Türkiye’de çok açık. Türkiye’de en büyük sıkıntı yıldız olduğunu düşünen oyuncularla çalışmak çok zor. Yani gerçekten böyle her oyuncu kendi çapında çok büyük bir yıldız ama baktığınız zaman ortaya ne koyuyor? Amatör lige bakıyorsunuz profesyonel ligde de bu böyle. Temel prensipleri futbolun prensiplerini yerine getiremiyor ama oyuncunun Allah vergisi bir yeteneği var. Bir özelliği çok iyi onun üzerinde devam ediyor. Ama bizim Türk futbolu şöyle kendini geliştirmiyor, ‘Ben böyleyim, yeter bana’ diyor o büyük bir eksiklik ama makas çok açık.
Enis Derdimentoğlu:Federasyon amatör liglere gerekli desteği veriyor mu sizce?
Murat Esen:Ben profesyonel liglerde akademi liglerinde çalıştım. Mesela bizim maçlarda doktor ve ambulans olmadan maçlar başlatılmazdı. Amatör ligde hangi maçta doktor ve ambulans olmadan maç başlatılıyor? İkincisi ben her zaman savunuyorum. U 18’den sonra bence U 19 olmamalı. Birinci amatör lig U 19 ligi olmalı. Amatör takımlarda 19 yaş sınırındaki oyuncular oynamalı ve kaliteli antrenörler çalışmalı. Antrenör eğitimi iyi yapılmalı. Şu an baktığın zaman çoğu takımda açın İstanbul futbol ligi temsilcilği web sayfasını takımlara bakın çoğunda antrenör yok. Hep yönetici yönetici yönetici. Yani antrenör eğitimi iyi olmalı. Antrenörün kalitesi iyi olmalı ve en önemlisi tesisleşme çok önemli. Yani Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu konuda yatırım yapması lazım. Ama devletle ama belediyelerle iş birliğine girmesi gerekir.
“BAHÇEKÖY SAHASI BETON GİBİ”
Sarıyer’e bakıyorsunuz Bahçeköy’de bir saha var. Artık beton gibi olmuş sağlık açısından çok kötü. Çayırbaşı Stadında çalışan o kadar çok takım var ki…Bunlar ne kadar yeterli olabilir ne kadar oyuncu geliştirebilir? O yüzden ben diyorum ikinci amatör yaş sınırı olmamalı, birinci amatörde 19 yaşından atıyorum 20 yaşına kadar oyuncular oynamalı. Bu amatör olabilir profesyonel takımların alt yapıları da olabilir ama Federasyonun mutlaka amatörlere ve özellikle amatör alt yapılara kaynak yaratması gerekiyor, tesisleştirmeleri gerekiyor. Türkiye’de esasında yapılmayan bir şey bu. Kriterler koyulmalı ve bu kriterlere uymayan takımlar liglere alınmamalı. Bu tesis olabilir, antrenör olabilir, oyuncu profili olabilir bu konularda yaptırım yapılması gerekiyor.
Enis Derdimentoğlu:Hocam galiba sizin bir ünvanınız daha varmış…
Murat Esen:Evet ben Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği İstanbul şubesinin genel sekreteriyim. Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Profesör Mehmet Yorulmaz, dernek başkanımız. Onunla beraber aynı zamanda eğitim antrenörlerin eğitimi konusunda da dernekte öyle bir görevim var.
Enis Derdimentoğlu:Orada çalışmalar nasıl ilerliyor projeleriniz var mı?
Murat Esen:Yani sürekli projelerimiz var. Okmeydanı sahasında kurslar yapılıyor. Şu an C kursları antrenör adaylarına eğitimler veriliyor. Türkiye Futbol Federasyonu’yla beraber ortaklaşa temmuz ayından sonra da bu UEFA A, UEFA B antrenörlerinin seminerleri olacak. Onun üzerine çalışıyoruz. Antrenörleri geliştirebilecek her türlü faaliyetler üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Bazı workshoplar hazırlamaya çalışıyoruz yurt dışı bağlantılı zor oluyor. Türkiye’de biraz hem maddi hem manevi açıdan ama antrenörlere bir şey katmaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar. Ne kadar başarılı oluruz olamayız o ilerde değerlendirilir.
Enis Derdimentoğlu:Türkiye’de antrenör olmak için ne yapmak gerekli?
Murat Esen:Futbol Federasyonu’nun başvuru sayfası var online. Oraya girdiğin zaman zaten belirli kriterler var. Amatör oynamanız bir kriter profesyonel lig oynamanız onların hepsinin bir puanlaması var. Üniversite bitirmeniz bir kriter lise bitirmeniz bir kriter yani futbolun içinden gelmiş olmak gerekli. Evet alaylı olmak da iyi bir şey mektepli olmak da iyi bir şey. Ben alaylı mektepli olarak ayırmıyorum antrenör iyi antrenör olmalı iyi eğitim almalı kendini geliştirmeli. Bizim en büyük yaptığımız yanlışlardan bir tanesi Google’a yazıyoruz işte atıyorum sürat antrenmanı orda ki antrenmanı alıyoruz uyguluyoruz ama hangi yaş grubuna bunu uyguluyorsun hangi takıma bunu uyguluyorsun ne kadar uyguluyorsun bunların hepsini iyi araştırmamız lazım. O yüzden de eğitimler çok önemli.
“EĞİTİM İYİ OLURSA GELECEĞİMİZİ KURTARIRIZ”
Murat Esen:Nasıl doktorlarda uzmanlık varsa dahiliye, beyin cerrahı vs. Futbolda da bu ayrılmalı. Amatör alt yapıda çalışan hocalar o işin profesörü olmalı, yani sadece o işi olmalı. O hocayı maddi olarak da manevi olarak da yeterli şekilde doyurman lazım geliştirmen lazım. Hocaların da uzmanlaşması gerekiyor alt yapı hocaları olsun A takım hocaları olsun bunun böyle kesin çizgilerle belirlenmesi gerekiyor. Avrupa’da bu işi beceren takımlar var yeter ki siz şartları ona göre hazırlayın. Antrenörünüzü, tesisinizi ona göre planlayın. Planlamanızı ona göre yapın. Sonunda iyi bir ürün çıkıyor zaten. Türkiye’de yani bu kadar büyük genç bir nüfusta futbolcu çıkmaması bizim en büyük eksikliğimiz. Eğitim vermediğimiz, iyi bir alt yapı vermediğimiz için hep rastlantılarla bir oyuncu çıkartıyoruz. O yüzden eğitim çok önemli. Eğitim iyi olursa geleceğimizi çok rahat kurtarırız ama hiçbir planlamamız yok hep günlük yaşıyoruz günlük hareket ediyoruz.
Enis Derdimentoğlu:Sağolun eklemek istediğiniz bir başka şey var mı?
Murat Esen:Ben Sarıyer Life ekibine çok teşekkür ediyorum. İnşallah daha uzun soluklu yayın yapar ve daha çok zümreye hitap edersiniz, tekrar çok teşekkür ediyorum.
Enis Derdimentoğlu: Hem sizi hem takımı tanıyabilir miyiz?
Mustafa Uslu: Sarıyer Pınarspor Sportif Direktörüyüm. Takımımız bu yıl birinci amatör ligde yer aldı. 16. grupta Sarıyer Pınar Mahallesi’nin birinci amatördeki takımıydı. Şimdi süper amatör lig takımı oldu diyebiliriz.
Enis Derdimentoğlu: Şahane peki siz bundan önce neler yapıyordunuz buraya nasıl geldiniz?
Mustafa Uslu: Pınarspor’da pandemi öncesinde ikinci amatörde göreve başladık 25 Eylül 2019’da. Pınarspor Başkanı Aydın bey yönetime seçilince, “Bizim disiplinli bir hocaya ihtiyacımız var disiplinli bir sisteme ihtiyacımız var.” diyerek bana teklif getirdi. Ben de Pınarspor’un bir sisteme bir yapıya ihtiyacı olduğunu bildiğim için tekliflerine evet dedim. 2019 eylül ayında Pınarspor’da 2. amatörde göreve başladım. Daha sonra 2020’nin şubat ayında ikinci amatörde çok güzel bir kadro kurarak işte 18-0’lık, 11-0’lık maçlarla böyle güzel skorlarla namağlup ilerlerken malum pandemi araya girdi. 8. haftada Pınarspor’un hikayesi yarım kaldı fakat federasyonun almış olduğu kararla ilk 5 takım bir üst lige çıkarıldı.
Biz de zaten üst sıralardaydık. Hakkımızdı zaten o sezon tamamlansaydı gol rekorları kırıp zaten birinci olarak birinci amatör lige çıkacaktık. Bu şekilde pandemi sonrasında birinci amatöre yükselmiş oldu takım. Biraz ara verildi bu sene işte eylül ayında aslında 2021 eylül ayında birinci amatör başlayacaktı fakat federasyonun almış olduğu kararla şubat ayına 2022’ye ertelendi. Şubat ayında başlayan birinci amatör serüvenine katıldık 16. grupta yer aldık. Bu 16. grupta da işte rakiplerimizi geride bırakarak 16 maçta 13 galibiyet 1 beraberlik 2 mağlubiyetle de şampiyon olarak tamamladık.
PINARSPOR TARİHİNDE BİR İLK
Enis Derdimentoğlu: “2019’da kuruldu” dediğiniz kadroyu koruyarak mı geldiniz yoksa eklemeler çıkarmalar tercihler oldu mu?
Mustafa Uslu: Evet ağırlıklı olarak o kadro çekirdek kadroyu oluşturdu. Hatta on birimizde defans hattı tamamen bir önceki takımın çekirdeğini oluşturuyor, defans hattımızı birebir aynı koruduk. Yani bir önceki takımdan 12-13 tane oyuncu devam etti. Çeşitli kulüplerden de takviye yaparak 34 oyuncu ile sezona başladık, iki tane talihsiz sakatlık yaşadık. Burak diye bir kardeşimiz sakatlık geçirdi sonra birkaç ayrılmalar oldu, ligi 26 – 27 oyuncuyla tamamladık. Geniş kadro kurduk, belki birinci amatör için 30 -34’lü rakamlar çok geniş bir kadro oyuncularımızın çoğu çalışıyor yoğunluklar var, sakatlıklar var cezalılar var, işte işleri var güçleri var…Ondan dolayı şampiyonluk hedefi koymuştuk, hedefimiz Süper Amatör Lig’e yükselmekti.
Tarihinde hiç süper amatöre yükselmemişti öyle bir hedef koyduk. O hedef için de geniş bir kadro iş yapar dedik ve bunun haklı olduğunu gördük. Bu geniş kadro sayesinde bir de hocamızı çok iyi belirledik. UEFA Lisanslı Karagümrük’te, Eyüpspor’da, Okmeydanı’nda başarıları olan Murat Esen hocamızı göreve başlattık. Onun oyun bilgisi takımı çalıştırması, özellikle kırılma anlarında, oyuncu değişiklikleri bize bu sene şampiyonluğu getiren unsurlar oldu. Bu şekilde geniş bir kadroyu emanet ettik usta bir isme ve o şekilde başarı yakaladık diyebilirim.
Enis Derdimentoğlu: Hocanız UEFA Lisanslı, Karagümrük’te Eyüpspor’da çalışmış bir hoca. Amatör kümelerde daha çok taktik konuşulmaz daha çok futbolcuya ve kondisyona bağlıdır diye genel bir görüş var sizin takımınız nasıl bir takımdı? Yani 13 galibiyeti nasıl aldınız?
“TEKNİK KAPASİTESİ OLAN BİR TAKIMIZ”
Mustafa Uslu: Şöyle bir şey vardı bizim takımda değil bütün takımlarda bu vardı. Pandemide 2 yıllık ara birçok futbolcunun futbolu bırakmasına, birçok futbolcunun spordan uzaklaşıp hem mental olarak hem fizik olarak spordan uzaklaşmasına yol açtı. Oyuncuların form tutmasının uzun olduğunu gördük. Biz daha çok futbol tecrübesi olan daha önceden ekibimizde yer almış oyuncuları bir araya getirdik. Bilmiyorum hocamız katılır mı ama benim görüşüm hocamızın teknik taktik özellikle taktik bizde biraz daha ön plana çıktı.
Çok koşan aşırı koşan bir takım değiliz, kondisyonumuz iyi. Son 30 dakikada daha iyi sahada kalabiliyoruz ama bizim kaliteli ayaklarımız vardı. Bence taktikle oyuncu değişiklikleriyle birçok maçı çevirdik. Mesela şampiyonluğu ilan ettiğimiz bir maç vardı bundan iki hafta önce Merterspor ile. 1-0 yeniliyorduk, oyuncu değişiklikleriyle maçı çevirdik şampiyonluğumuzu ilan ettik. Onun dışında 3-4 tane maçta oyuncu değişikliklerimiz sonradan giren oyuncularımız performansları oyuna katkıları… Hocamız rakip takımları çözüyor. İlk yarı çözüyor ikinci yarı özellikle ağırlıklı olarak 60’tan sonra maçlarımızı aldık. Bizim takımımız için söyleyeyim biz ağırlıklı olarak teknik kapasitemizle biraz daha diğer takımlara göre bir çok amatör kulübümüze göre daha teknik oyunculardan oluşturduk diyebilirim.
ŞAMPİYONLUK GÜZEL PEKİ YA SONRASI…
Enis Derdimentoğlu: Hedefiniz ne? 3. Lige veya 2. Lige kadar çıkmayı düşünüyor musunuz? Sizde teknik açıdan potansiyel olabilir ama mali açıdan da organizasyon, düzeni açısından potansiyeliniz var mı?
Mustafa Uslu: Şöyle söyleyeyim. Bu kulüp başkanın cevap vereceği bir şey. Birkaç hafta önce kendisiyle görüşme yaptık. Şampiyonluğumuz garantilendiği için ne düşünüyorsunuz dedik. Şu an aslında zirveye çıkmak zor zirvede kalmak daha da zor. Süper amatöre Boyacıköy çıktı. Boyacıköy’ün Başkanı da Yiğit Başkanımız. Onlarla istişare yapıyoruz.
‘Tamam çıktık güzel hoş başarı şampiyonluk ama sonrası acaba ne olacak?’ Gerçekten Süper Amatör Lig daha zor, daha sistemli olmak gerekiyor. Bizim şu an yani benim görev sürem bu sene bitmiş olacak ama yeni sezonla ilgili başkanımıza şartlarımızı ilettik. Ben özellikle orada iddialı olan takımlarla çalışmak, onlarla mücadele edebilecek bir takım kurmak isterim. Kendim için söyleyeyim hem böyle etrafında başarıların içerisindeyiz burada da kulüp istediğimiz şartları yerine getirebilmeli. Mesela bir takımın malzemecisi. Malzemeci lazım, kaleci antrenörü, yardımcı antrenör… Bir yapı biraz sistemsel olmalı. Mesela iyi bir kadro kurabilmek için telaffuz edilen rakamlar 400-500 bin liralardan bahsediliyor. Su an bir de hani artık paranın da değersizleştiği dönemde. Geçen sene isim vermeyeyim 250-300 bin lira harcayan birçok takımın küme düştüğü örnekleri var, sadece mali olarak güçlü olmak da yetmiyor.
Biz mali kısım halledilirse Murat Hocamla birlikte takımı şampiyonluğa oynatabilecek bir hırsımız, inancımız ve birikimimiz var ona inanıyoruz. Ama maddiyat da tabiki çok önemli. Maddiyatın bir kısmı oyunculara verilecek bir kısmı hocaya verilecek bir kısmı da malzeme ve malzemeci lazım antrenör lazım kaleci antrenörü lazım daha ekip işi olması lazım sağlıkçı da gerekiyor. Yani ben şunu savunuyorum bir şey ya güzel bir şekilde yapılsın ya da hiç yapılmasın. Gri renk yok, beyaz ya da siyah mesela süper amatöre çıkmış çıktıktan sonra rakipler atamazsa berabere kalırız. Atarlarsa mağlup oluruz daha çok atarsa çok farklı mağlup oluruz şeklinde bir lige girmek istemem. Bu yüzden Pınarspor’un süper amatörde nasıl bir misyonu olacak nasıl bir ilerleyişi olacak onu ancak kulüp başkanı cevap verebilir.
Enis Derdimentoğlu: Sportif direktör çoğu büyük takımda bile yok o kumaş tutturulamıyor sportif direktörler harcanıyor ilk haftalarda sportif direktörler harcanıyor. İşte başkanın ayağını kaydırmaya çalışıyor deniliyor. Pınarspor’da sportif direktör niye var?
Mustafa Uslu: Şöyle bir şey oldu Pınarspor’da. Aydın Bey başkanlığa geldikten sonra bana ulaştı. Ben de kendisine, ‘Ben bağımsız, özgür bir yapıda, tek başıma çalışırım ve çok fazla işime karışılmasını istemem’ dedim. Yani kendi özelliklerimi anlattım. Bir eğitimciyim aynı zamanda okul müdürlüğü yapıyorum. Sarıyer’in 7-8 tane mahallesinde okul yöneticisi olarak çalıştım mesela Pınarspor’da acaba dedim eğitimci sporcu kişiliğimle ne katabilirim diye…
“ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ TAKIM KURARIM”
Enis Derdimentoğlu: Sporcu geçmişiniz var mı?
Mustafa Uslu: Evet amatör olarak futbol oynadım, as başkanlık yaptım, takım kurduk. Çocukluğumdan beri takım kuruyorum aslında. Sportif direktör nedir bilmezken biz aslında yapıyormuşuz bunu. Düzce’de Bolu bölgesinde yaptım. Maçlardan önce Ankara’dan oyuncular getiriyordum, orada kampa sokuyordum. Aslında yapıyormuşuz zamanında onun için o zaman antrenör olarak başlamıştım. Kendi bildiğim daha önce çalıştığım oyuncuları güvendiğim oyuncuları bir araya getirip onlarla ilerliyorum. Bu sene de bir üstüne koyalım dedik. Ben biraz alaylı oluyorum eğitimciyim. Dedik ki bu işi daha profesyonel hale getirelim. Ben takım kurma ile uğraşayım hocamız lisanslı bir hoca olsun, ben takım oluşumunda ve hoca oluşumunda kulübe hizmet edeyim hocanın bildiği oyuncularla kendi bildiğimiz oyuncuları bir araya getirip işte 34 kişilik oluşum yaptık. Dedik ki bu oluşumu en iyi uzman ellere verelim en iyisini uzmanlar yapar dedik.
UEFA lisanslı Murat arkadaşım daha önce öğretmen olarak birlikte çalışmıştık ve daha iyi oldu. Ben saha dışı kısımlarla uğraşırken o da antrenman boyutuyla uğraştı. Güçleri birleştirip başarıyı elde ettik diyebilirim. Yani sportif direktörlük aslında bir nebze genel kaptanlık deniyor ama biz biraz daha üzerine çıktık ve güzel oldu bence. Bir aksilik olmazsa şartlar oluşursa Murat hocamla birlikte ya Pınarspor’da ya da başka bir kulüpte projelerimizi gerçekleştirebiliriz.
“SAL’DA BAŞARI İÇİN GENİŞ BİR EKİP LAZIM”
Enis Derdimentoğlu: Pınarspor olabilir mi peki?
Mustafa Uslu: Pınarspor olabilmesi için Başkan ile görüşmeler yaptık sistemle ilgili bir takım eksikliklerimiz var. Geçen sene biraz bizim üzerimizden tamamen benim üzerimden gitti. Malzemecisi yok takımın, çok fazla destekçisi yok, kaleci antrenörü yok, yardımcısı yok biraz hepsini biz üstlenmiştik. Fakat bu 2. Amatör ve 1. Amatör için yetti diyelim. Ama süper amatör daha büyük bir mecra olduğu için orada başarı yakalamak için geniş bir ekibe ihtiyaç var. Onun için o ekip sağlanırsa, o ekibi kurma imkanı verilirse bütçe olarak da istediğimiz bütçe alabilirsek biz Pınarspor’da mutluyuz, burada özgür çalışabiliyoruz, başkanımızı çok seviyoruz.
Mesela burada iki seneden beri görev almamın tek sebebi Aydın Şentürk’tür. Pınarspor’da bir istatistik yaptım geçmiş 10 yıldaki maçlara aldığı galibiyetlere baktım son iki yıldaki maçlara baktım yani çok çok üzerinde aslında altın çağını yaşıyor. Pınarspor, Aydın Şentürk Başkanımıza nasip oldu. Kendisinin çok büyük gayretleri var inşallah o da ekibini güçlendirir iyi bir organizasyon yaparsa yönetimde bakıyorum destekçi olan yöneticiler de var, daha iyi geliştirirlerse, biz de hazır başarı getirmiş insanlarız Pınarspor’da devam ederiz. Niye başka kulübe gidelim dediğimiz gibi Pınarsporu seviyoruz.
Enis Derdimentoğlu: Peki hem futbol oynamışlığınız var hem ligleri iyi biliyorsunuz altın çağını yaşayan Pınarspor neler yapabilir?
Mustafa Uslu: Yani şunu söyleyeyim eğer gerçekten istediğimiz şartlar o şartlar da öyle kulübün iç yapısını biliyoruz öyle uç şeyler de istemiyoruz. Ama bu lige girebilmek için ligde de küme düşmemek ve iyi sıralarda üst sıralarda oynamak için minimum standartlar var. O minimum standartları sağlaması gerek kulüp. Yani onları sağlamazsa zaten her kulübün zorluk yaşadığını görüyoruz kötü sonuçlar alınıyor zaten şu an zirveye çıkıldı. Orada eğer iyi bir organizasyon yapılmazsa tekrar birinci amatör oradan ikinci amatöre gidiş, tekrar eski başarısızlık günlerine kulüp dönebiliyor. Bunun için buna kulüp karar verecek yani.
Enis: Derdimentoğlu: Futbolcu grubu olarak bunu başarabilirler mi?
Mustafa Uslu: Mevcut kadromuzda çok tecrübeli insanlar var ama her ligin havası farklı oluyor. İkinci amatörün farklı birinci amatörün farklı süper amatör farklı. Tabi ki bu gruptan bizde çalışmak isteyen bizim memnun olduğumuz oyuncularla da Pınarspor’da devam edersek, görüşeceğiz ama kadromuzu daha çok geliştirmemiz gerektiğini biliyorum. Bir siklet daha kaliteli bir ligde şampiyonluk kovalamak şimdikinden daha zor olacağı için görüştüğümüz şu an ön anlaşma yaptığım oyuncular var.14 -15 tane oyuncu Pınarspor olsun veya başka bir kulüp olsun eğer süper amatörde yer alırsak oraya transfer edebileceğim bizi bekleyen oyuncular var. Onlarla takviye ederek büyümemiz gerekiyor, takımımızı genişletmemiz gerekiyor.
Bazı oyuncularımızla yollarımızı ayırırız bazıları alt liglerde oynayabilir bazı gençlerimiz var mesela birinci amatörde ikinci amatörde biraz daha pişmesi gerekiyor. Süper amatörde daha fazla süre alabilmek için ileriki yıllara ihtiyacı var bizle devam etmek isteyen çekirdek kadromuzda olan çekirdek oyuncularımız var. Onların yanına dediğimiz gibi 14-15 tane takviye yaparak 26-27 kişilik minimum kadroyla daha fazla antrenman yaparız. Futbola zaman ayırabilecek futbolu biraz daha birincil işi olarak görecek oyuncularla takviye edip ilerlemek düşüncemiz var.
“AMATÖR KÜME PROFESLYONEL LİGLERDEN DAHA ZEVKLİ”
Enis Derdimentoğlu: Amatör kümede takım çalıştırmak nasıl bir duygu neler zor neler kolay?
Mustafa Uslu: Yani amatör küme aslında ben profesyonelden daha zevkli buluyorum amatörü. Ama çok sorun var. Sarıyer bölgesi için söyleyeyim bir antrenman programı yapamıyorsunuz. Mesela maçınız pazar günü pazartesi çarşamba cuma minimum 3 tane antrenman yapalım dediniz ama size ayrılmış, kulübünüze ayrılmış saha ve saat yok. Yani Sarıyer’de bir tane antrenman yapılabilecek Çayırbaşı Stadyumu var orda da 15-20 tane kulüp zaman bulmakta zorlanıyor. Bu sene bir göçebe hayatı yaşadık. Bazı kulüplerle anlaşma yaptık mesela dedik ki salı günü saati olan bir kulüp antrenman yapmazsa o günü alabilir miyiz paslaşarak bir şeyler yapmaya çalıştık ama çok zorlandık.
“SARIYER’DE EN BÜYÜK SIKINTI ANTRENMAN YERLERİ”
Bahçeköy İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin sahası var çok elverişli değil oraya gitmek zorunda kaldık. Sarıyer’deki en büyük sıkıntılar antrenman yerleri ve özellikle Çayırbaşı ve Bahçeköy’ün de ışıklandırmanın yetersiz olması. Sarıyer’de amatörde yapılması gereken ilk iş ilave antrenman sahalarının yapılması, yapılamıyorsa da Sarıyer, Çayırbaşı stadı ile Bahçeköy statlarının ışıklandırması bir an önce düzgünleştirilmesi gerekir.
Sarıyer Belediyesi’nin Çayırbaşı Stadı gerçekten profesyonel bir stat fakat içinde biraz iyileştirmeler yapılması gerekiyor. Bakım onarım yapılması gerekiyor. İç yapısı kullanışlı değil ben hep yıllardan beri söylüyorum aslında kulüplere birer tane de oda tahsis edilse çok güzel olur. Cebeci Stadı’nda görmüştüm çok uzun yıllar önce Ankara’da. Orada herkese birer oda verilmişti. Mesela biz bütün kulüpler malzemelerini getir götür şeklinde yürütüyor aslında çok zorlanıyoruz. Her kulübün bir odası olsa malzemeleri orada soyunma odaları orada çok daha işlevsel olur. Antrenmanlar yani antrenman konusu sıkıntılı ve kulüplerin de gerçekten minimum standartta sahaya sahip olmadığını görüyoruz aslında bazı federasyonun kulüpleri güçlendirmesi ve sınırlar koyması lazım.
Enis Derdimentoğlu: Federasyon belediye ve sponsorlar durumu nedir yardım görüyor musunuz?
Mustafa Uslu: Sarıyer belediyesi deplasmanlara araç verme konusunda destek oluyor fakat bazı deplasman maçlarında da kendi aktiviteleri olduğu zaman otobüs veremiyor. Mesela en son miting yapılmıştı millet bahçesi açılışı vardı orda maça gitmekte çok zorlandık. Sarıyer Belediyesi’nin o zaman bir etkinliği vardı otobüs verememişti ve biz o gün otobüs bulamadık mitinge de çok servis araçları yönlendiği için bir şey yapamadık. Bu kulüplerin deplasmana gidişlerinde de çok sıkıntı oluyor. Çok kulüp aynı şekilden muzdarip, bu nasıl aşılır bilmiyorum Kulüpler Birliği mi aşabilir Federasyon mu aşar bilmiyorum en büyük sıkıntılardan biri ulaşım.
Enis Derdimentoğlu: Ne kadar kontağınız var ne kadar iletişimdesiniz hem Kulüpler Birliği hem Federasyonla veya belediyeyle?
Mustafa Uslu: Yani ben sportif direktör olarak antrenörlerle genel kaptanlarla sportif direktörlerle kontağım var ama onun dışındaki iletişimleri başkanımız sağlıyor. Ben eğitimci kişiliğimle belediye başkanı veya federasyon yetkilileriyle karşılaştığım zaman dertlerimi anlatabiliyorum ama kulüpsel bazda kulüp başkanı daha çok temas kuruyor.
SARIYER LİFE KALİTESİYLE HERKESİN DİKKATİNİ ÇEKTİ”
Sarıyer Life hakkında bir şeyler söylemek isterim. Böyle bizimle, hocamızla röportaj yaptığı için çok teşekkür ediyorum. Son 2-3 aydan beri Sarıyer Life’ı takip ediyorum ve gerçekten kısa sürede Sarıyer’de amatör futbolda bir çok kulübün dikkatini çekti. Haber kaliteniz, görünürlüğünüz anında yaptığınız haberler çok güzel. Ben hem Pınarspor hem de diğer spor kulüpleri adına Sarıyer Life’a yayın hayatında başarılar diliyoruz. Yeni bir oluşum olduğunu biliyoruz böyle güzel kaliteli oluşumların devamını ve uzun soluklu olmasını temenni ediyoruz ve başarıların devamını diliyoruz.