YAZAR: Sosyolog-Uzman Aile Danışmanı Nefise Eryılmaz
Yoganın kökleri çok eskilere dayanmaktadır. Yoga, fiziksel olarak, zihinsel olarak iyi olma durumunu arttırmak için nefes çalışmaları, meditasyonlar ve hareketleri içerisinde barındıran bir egzersizdir. Yoga yapmanın amacı insanın kendi zihninde ve bedenindeki farkındalığı yakalamak ve rahatlamak için yapılmaktadır. Yoga yapmak fiziksel ve ruhsal açıdan fayda sağlar.
-Yoganın ruh sağlığındaki katkılarına baktığımızda;
-Stres ve kaygıyı azaltır.
-Kişi egzersizini bitirdiğinde kendini rahatlamış hisseder.
-Yoga hareketleri kişilerin kaslarını çalıştırmaktadır. Çalışan kaslar kişinin uyku kalitesinin artmasına ve kişinin uykusunu düzenlemesinde yardımcı olur.
-Yoga depresyon ve bağımlılık tedavisinde yardımcı olduğu bilinmektedir.
Yoga ve Depresyon
Alkol bağımlısı olan katılımcıların yer aldığı bir araştırma düzenlenmiştir. Bu araştırmada nefes çalışmaları içermektedir. İki hafta süren bu araştırma kişilerin depresyonunu ölçmüşlerdir. İki hafta önce ve iki hafta sonra yapılan araştırmanın sonucunda yoga yapan bu kişilerin depresyon belirtilerinin önemli ölçüde azaldığı tespit edilmiştir.
Yoganın Genç ve Yaşlı Bireylerle İlişkisi
Japonya’da yapılan araştırmalara göre yoga yapan kişilerin kaygı düzeylerinin azaldığı görülmüştür. Yoga yapan her iki grupta da kaygı düzeyleri önemli ölçüde dengeyi sağladığı görülmüştür.
Yoga ve Anksiyete
Araştırmada anksiyete teşhisi konulmuş 34 kadınla iki hafta boyunca yoga derslerine katılmaları istenmiştir. iki hafta sonunda yoga yapan kadınların yapmayan kadınlara göre önemli ölçüde anksiyeteleri azaldığı gözlemlenmiştir.
Yoga ve Stres
Yoğun yoga eğitimine kadın 24 kadın denek ile stres, kaygı, kronik yorgunluk ve depresyon semptomları önemli ölçüde azaldığı gözlemlenmiştir.
Yoga ve Premenstrüel Sendrom
18 yaş üzeri 20 kadın ile 12 hafta süren bir araştırma yapılmıştır. Katılımcılara, araştırmacı tarafından çalışma başında ve sonunda olmak üzere SF 36 Yaşam Kalitesi Ölçeği ve Premenstrüel Sendrom Ölçeği uygulanmıştır. Katılımcılar, haftada iki gün ve 40 dakika olarak belirlenen yoga egzersiz programına, 2 eğitmen eşliğinde gönüllülük esasına dayanarak katılmışlardır. Sonuç olarak, premenstrüel sendrom bozukluğu olan kadınların yoga aktiviteleri sonrasında; depresyon, anksiyete ve yorgunluk, sinirlilik ve depresif düşünce, ağrı, iştah ve şişkinlik ve uyku düzeylerinin düştüğü, fiziksel rol ve bedensel ağrı, genel sağlık, canlılık, sosyal fonksiyonellik, duygusal rol ve ruh sağlığı düzeylerinin arttığını ortaya çıkmıştır. Çalışmamıza katılan ve PMS problemi olan kadınların yoga aktiviteleri sonrasında premenstrüel sendrom toplam düzeylerinin düştüğünü görülmüştür. Ayrıca PMS bozukluğu olan kadınların yoga aktiviteleri sonrasında, fiziksel fonksiyonellik değerlerinin arttığını görülmüştür.