Çayırbaşı’nın Şampiyonluk Hikayesi: Birlikten Kuvvet Doğar

Sarıyer Çayırbaşı semtinin gençleri, oynadıkları futbolla bu sene adlarından söz ettirdi. Mahallenin gençleri sıkı antreman, inanç ve gayret sonucunda başarıya ulaştılar. Zorlu geçen sezonda ligi birincilikle bitiren Çayırbaşı Spor şampiyonluk kupasını kaldırdı.

Sarıyer Life ekibi olarak, amatör liglerde Sarıyer’i temsil eden takımlardan Çayırbaşıspor’u ziyaret ettik. Kulüp Başkanı Mirza Sancak ve Antrenör Hasan Altay Hoca ile röportaj gerçekleştirdik. Şimdi sözü onlara bırakalım…

“İNSANLAR KENDİ ÇOCUKLARINI BURADA SEYRETMEK İSTİYOR”

Burak Akay: Başkanım bu sene sizin için nasıl bir sezondu?

Mirza Sancak: Bu sene çok güzel bir sezondu. Harika bir sezon geçirdik.  Hasan hocamızla beraber  sporcularımızla beraber güzel bir sezon geçirdik. Şampiyon olduk.  Bu şampiyonlukta   kaptanımızın da  katkısı var oyuncularımızın da. Artı şöyle bir şeyimiz var oyuncularımızın tamamı Çayırbaşıspor kulübünden bir şekilde yolu geçmiş çocuklar. Yani burada futbola başlamışlar burada oynamışlar. Bazıları sonradan gelmiş oynamış sonra  tekrar gitmiş fakat bu aidiyet duygusu Çayırbaşı’nda olmak. İnsanları bir arada tutmak daha farklı bir şey. Biz belki de dışarıdan da oyuncular getirseydik bu kadar güzel sevinçli bir şampiyonluk yaşayamazdık.  Bu kadar coşkulu olmazdı  ama semtten gelen çocuklar sayesinde bu sefer semti de aileyi de sahaya çekiyoruz.

Bütün mahalleli de maça geliyor.  Büyükler olunca çoluk çocuklar da oluyor fakat biz buraya dışarıdan oyuncu getirirsek buradaki aileler gelip onları seyretmez.  İnsanlar kendi çocuklarına da seyretmek istiyorlar. Benim amatördeki en büyük gayem en büyük hayalim o. Her zaman Hasan hoca ile de onu konuşuyoruz. Takımda  semtin çocuğunu  oynatırız. O semtin çocuğunun oynaması takımdaki aidiyet  duygusunu kabartır. Daha coşkulu olur daha güzel olur.

Burak Akay: Peki elde edilen başarının temel sebebi nedir?  Şampiyonluk sürecini biraz daha anlatır mısınız?

“HOCAMIZ HERKESE ABİ GİBİ YAKLAŞTI”

Mirza Sancak: Yani elde edilen temel  başarının sebebi başta oyuncularımızın daha önce de birlikte oynamaları, hepsinin arkadaş olması hocamızın da katkısı var. Hocamız sağ olsun hepsine bir hoca gibi değil de kardeşi gibi abisi gibi yaklaştı. Hasan Hoca abi olarak kardeş olarak insan olarak gayet güzel şeyler kattı. Zaten onun sonucunda da güzel şeylerin çıktığını zannediyorum.

Burak Akay: Peki başkanım amatör kulübün destekçileri kimler? Temel ihtiyaçlarınız, sıkıntılarınız, sorunlarınız neler?

Mirza Sancak: Şimdi amatör takımının en büyük destekçileri normalde o mahallenin sakinleri olması gerekiyor fakat bizim böyle bir sıkıntımız var. Çayırbaşı’nda ne doğru dürüst iş  yerimiz var  ne destek veren esnafımız var. Uzun zamandır semtimizden böyle ciddi manada bir destek almıyoruz. Bu sene bize katkıları olan Belediye Başkanımız Şükrü Genç’e, Şemsi Çakıroğlu’na,  Serkan Torun’a, Birkan Göl’e, İbrahim Tabak’a, Cengiz Tabak’a, Naci Koçaklı abimiz gibi bize dışardan destek olan herkese teşekkür ederiz. Bu destekler sayesinde malzeme, araba parası, çocuklara harçlıktır bu kişilerin sayesinde karşılandı. Tabii bizim de katkılarımız oldu.

Burak Akay: Başkanım ilçemizde Yenimahalle, Boyacıköy ve Pınarspor şampiyon oldu. Siz diğer kulüplerin maçlarını da takip ediyor musunuz?

Mirza Sancak: Şöyle diyeyim ben burada olan bütün maçları hemen hemen takip ediyorum. Çayırbaşı kulübü olarak Sarıyer’in bütün amatör kulüpleriyle aramız iyidir. Oyuncu alışverişimiz olsun her türlü alışverişimiz iyidir. Diyaloglarımız iyidir yani. Her türlü birbirimize destek oluruz. Hiçbiriyle kopukluğumuz yok yani. O bağlamda Sarıyer kulüpleriyle dostuz. Birbirimize bağlıyız ve diyaloglarımız iyi. Herkes bizi Sarıyer’de tanır. Ne kavga ederiz ne gürültü çıkartırız.

“HEDEFİMİZ BİR ÜST LİGE DAHA ÇIKMAK”

Burak Akay: Peki önümüzdeki sene için hedefiniz nedir?

Mirza Sancak: Önümüzdeki sene için güzel bir takım kurup bir üst lige çıkmak niyetindeyiz. Bunun için de ciddi manada desteğe ihtiyacımız var. Bu desteği de çevremizdeki eşimizden dostumuzdan karşılamaya çalışacağız. İnşallah umduğumuzu buluruz. Yani bu işler biraz sıkıntılı zor  işler. Ne kadar yukarıya çıkarsan daha fazla gideriniz oluyor. Allah hayırlısıyla nasip etsin diyoruz ne diyelim?

Burak Akay: Teşekkür ediyoruz başkanım hocamıza da birkaç soru sormak istiyorum.

Burak Akay: Hocam çok güzel bir şampiyonluk  yaşadığınız. Sezon başında hedefiniz neydi?

Hasan Altay: Buraya geldim bize iki tane siyahi futbolcu geldi. İdmanlara çıktılar. Hatta bir tanesi Esenyurt’ta oturuyor. Devamlı Esenyurt’tan bize geldiler. Başkanım da her zaman onlara yol parası harçlığını veriyordu. Bakın dediler bize ben de baktım. Çok iyilerdi bir tanesi sakatlandı. Sakatlanınca kendi memleketine gitti.  Gidince öbürü tek kaldı. Onunla ilgilendik. WhatsApp’tan o bana yazıyor ben ona yazıyorum Türkçeye çeviriyor böyle bir güzel ortam yarattık. Başkanım bütün evraklarını ne istedilerse aldık göç birliğine gittik bütün evraklarını yaptı her şeyini. Onun masrafları vardı tabii sağ olsun  hepsini karşıladı. Başkanımla federasyona gittikten sonra evraklarını  verdik  bunun nüfus kağıdını bekledik. Nüfus kağıdını alınca buluştuk, havalara  zıpladı. O kadar sevindi ki  anlatamam. Öpüyor beni ‘Allah razı olsun, sen bir tanesin’ diyordu. Polisler kimliğini aldın mı artık serbestsin gezebilirsin deyince biz evraklarını federasyona verdik. Lisansı var mı diye sordular. Sonra çağırdılar başkanımı. Onu da aldık hemen gittik evrakları çıkardık lisansını 2 haftada. Aldık maçlarımızda başlattık. Başkanım her şeyini tek başına karşıladı.

“KEİTA BÜYÜK KULÜPLERDE OYNAYACAK KADAR İYİ”

Burak Akay: Keita burada mı oturuyor?

Hasan Altay: Esenyurtta oturuyor.Bir tane daha futbolcu vardı. Muhammed diye. Muhammed Ali de Türkiye Ligi’nde Baltekin’de, Kozlu Konya Ereğlispor, Erzincan Kemahspor’da oynamış. Baktım idmanına, sen çok iyisin dedim. Onu da oynattık ama diz bağlarından sakatlandı. Doktora filan götürdük dedi bu ameliyat olacak dediler.Sonrasında diğer sakatlanan futbolcumuz  beni arıyor, mesaj çekiyor WhatsApp’tan ‘Ben iyileştim. Beni de alır mısın?’ diyor.

“KEİTA’YI İYİ Kİ ALMIŞIZ “

Keita’mızı iyiki almışım. ‘Arzuluyum istekliyim açım’ demesi benim hoşuma gitti. Türk futbolun bütün süper birinci lig takımlarında yani büyük kulüplerde oynayacağına ben kesinlikle inanıyorum. Çok iyi bir futbolcu. Çünkü iyi bir profesyonel. Ben gerçekten çok büyük bir yetenek olduğuna inanıyorum. Buraya herkes sırf onu seyretmeye gelen yöneticiler seyirciler buranın seyircileri değil her yerden seyirciler her yerden geliyorlar. Bu sene sadece 23 tane gol attı. Ben onun çok iyi bir profesyonel futbolcu olacağına inanıyorum.

“RAKİBİ FUTBOLUNUZ İLE YENECEKSİNİZ!”

Burak Akay: Hocam gençleri nasıl motive ediyorsunuz?

Hasan Altay: Ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim. Karşımdaki rakibi ona göre seçeceksiniz karşımızdaki rakibi top ile yeneceğiz ağız ile değil. Sadece bunları konuştum birde benim sahada prensiplerim var.  Ben sahaya çıkmadan kimse topa vuramaz. Eğer benden önce biri topa vurursa aynen evine gider. Demek ki sen hocanın dediğini dinlemiyorsun. Biz hep abi kardeş gibiydik. Türkiye’de ya da dünyada söyleyen olur mu benim gibi bilmem. ‘Bizim idmanımızda, benim takımımda bir futbolcunun eğer ayağı atarsa ben antrenörlüğü bırakacağım’ dedim. Şu an da kadar dört yıl kadar takımda da hiç kimse sakatlanmadı. Maç içi sakatlanmalar hariç.

Yıllardır Sarıyer kulübünde maskotluk yaptım. Garo vardı onun ayakkabılarını boyardım. Yıllardan beri Sarıyer kulübünde  malzemecilik yaptım. Mehmet Kalkavanlar, Hüseyinler… Hepsinin ayakkabılarını taşıdım. Yıkardım boyardım ve beklerdim maçı. Futbol da oynadım. Çubuklu ondan sonra Malatya’da oynadım. Oradan geldim Arda’nın takımında oynadım. Oradan geldim Altınyıldız’da oynadım. Oradan Erzurumspor’a gittim. Sonra Ardeşenspor’a gittim. Orada Oktay abi vardı Malatya’nın kurucusu. Oradan tekrar Rumelikavağı’na geldim. Annem rahatsızdı, mecbur buraya dönmeye karar verdim. Bu sefer Yenibosna’ya gittim. Üçüncü lige çıkardım ve şampiyon olduk. 6 tane final yaşadım. Ben futbolu bıraktım. Mardinspor’da hocalığa başladık. Şampiyon olduk. Ondan sonra Sarıyer’in altyapısına geldim. Sarıyer’in alt yapısında çalıştıktan sonra Sefaköy’e geldim. 5 yıl orada hizmet ettim. Ondan sonra Otogarspor’da çalıştım. Oradan Esenyurtspor’da çalıştım. Oradan tekrardan Rumelikavağına geldim.

“KÖYÜMÜZÜN ÇOCUKLARI İLE 17 MAÇ 17 GALİBİYET”

Sarıyer Belediyesi’nde de çalışıyordum. Spor bölümündeyim. Sağolsun başkanımdan Allah razı olsun. Bana sahiplendi. Annem babam da vefat etti. Sayın başkanımda bana sahip çıktı, Allah razı olsun. Belediyede çalışıyorum hem yaz spor okulları hem statta idman takımları geliyordu. Takımlar bittikten sonra biz hem genel takımlara yardımcı oluruz. Başkanım dedi ki ‘Çayırbaşıspor’da benim amacımı biliyorsun. Sevgini çocuklara vereceksin. Çayırbaşı’nda ne kadar gariban insan varsa hepsine sahip çıkacaksın’ dedi. Ben bu işe gönlümü koydum. Ben altyapıdan kimseden para almıyorum. Hepsini severek yapıyoruz. Bizim amacımız başkanımızın da dediği gibi burasının yaşantısı biraz hızlı olur. Başkanım dedi ki ‘Sen çocuklara sahip çıkacaksın. Köyümüzün çocuklarını oynatacaksın. Hepsine sahip çıkacaksın ben de senin arkanda duruyorum.’ Belediye başkanımız da her şeyimizde yardımcı oldu. Başkanımın dediği gibi. Biz bu sene kendi köyümüzün çocuklarıyla neleri başaracağını, neleri başaramayacağını biz insanlara gösterdik. Biz köyümüzde 17 maç yaptık. 17 galibiyet yaptık. Bunların hepsini aslan gibi köyümüzün futbolcularından. Üçüncü haftadan sonra Adem Adıgüzel’i yanıma aldım. Onun lisansını ben çıkardım. Orada bana büyük bir yardımcı oldu. Allah razı olsun ondan da.

Burak Akay: Yıl içerisinde sizi ve oyuncularınızı en çok ne yordu?

Hasan Altay: Vallahi ben hiç bir şeye yorulmadım. O kadar insanlarla mücadele ettim ki. Bu kadar iyi yürekli bu kadar birbirlerini seven birbirlerine saygı duyan bir ekip görmedim. Her şeyin para olmadığını yürekle mücadele ettiğini ve insanların birbirine değer verdiği bir ortamda ise sorun yok. Beni en çok etkileyen ben ne dediysem hepsi saygı sevgiyle yapmaları. Futbolcularıma şunu söyledim. Hiç bir özel maç yapmadım. Yaptırmadım çünkü. Hiç bir tane özel bir maç yapmadan çünkü ben özel maç yapsaydım  bunların hepsi sakatlanırdı. Çünkü, dediğim gibi özel maç yapsaydım rakiplerden sakatlanacaktı biri atacaktı biri itecekti. Kendi ekibimi kurdum. Benim futbolcularımın en güzel özelliği öyle bir güzel anlaşıyorlar ki. Benim hiç bir şey öğretmeme gerek kalmadı.

×